İHD ve TİHV'den Şok Çağrı: Geri Gönderme Merkezleri Kapatılsın!

İHD ve TİHV, Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi'nin önünde yaptıkları açıklamada, bu merkezlerdeki sürekli hak ihlallerine vurgu yaptı. Merkezlerin kapatılmasını, şeffaf denetim süreçlerinin hayata geçirilmesini ve insan onurunu gözeten alternatif politikaların oluşturulmasını istediler.

İHD ve TİHV'den Şok Çağrı: Geri Gönderme Merkezleri Kapatılsın!

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilciliği, 26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü dolayısıyla İstanbul'da bulunan Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi (GGM) önünde bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda, göçmenlere yönelik hak ihlalleri ve kötü muamele konularına dikkat çekilerek geri gönderme merkezlerinin kapatılması amacıyla çağrıda bulunuldu.

ddd.jpeg

Açıklamalarda, resmi verilere göre Türkiye genelinde toplam 27 geri gönderme merkezinin 23 ilde yer aldığı belirtildi. Bu merkezlerin toplam kapasitesinin ise yaklaşık 21 bin kişi olduğu ifade edildi. 2024 yılının sadece ilk sekiz ayında, 126 bin 766 göçmenin büyük bir kısmının bu merkezlere yerleştirildiği kaydedildi. “Mahkeme kararı olmaksızın alıkonulan göçmenlerin hukuki destek, tercüman yardımı, sağlık hizmetleri ve temel insani koşullardan mahrum bırakıldığı” aktarıldı.

'YAYGIN VE YAPISAL İHLALLER'

İHD’ye 2024 yılı başından bu yana gelen 148 bireysel başvuru ve TİHV’e yönelen mültecilerin ifadeleri de açıklamada yer aldı. Bu başvuruların, “ihlallerin ne kadar yaygın ve sistematik olduğunun bir göstergesi” olarak değerlendirildi.

sdef.jpeg

Hak örgütleri, geri gönderme merkezlerinin Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edildiğini hatırlatarak, “Son derece denetimsiz bir biçimde faaliyet gösteren GGM’lerin inşası ve işletmesi, AB'den sağlanan maddi destekle mümkün olmaktadır” dedi. Açıklamada, bu merkezlere şu ana kadar yaklaşık 213 milyon Euro civarında bir destek sağlandığına dikkat çekilerek, “Bu merkezlerde yaşanan ciddi hak ihlallerine dair şeffaf, bağımsız ve sürekli bir denetim mekanizmasının kurulmamış olması büyük bir sorun teşkil etmektedir” denildi.

İHD VE TİHV’İN TALEPLERİ ŞUNLARDIR:

“Tüm Geri Gönderme Merkezleri kapatılmalı; insan onuruna saygılı, koruma odaklı ve hak esaslı alternatif çözümler oluşturulmalıdır. Mevcut merkezler, herhangi bir tarafsızlık şüphesi taşımayan insan hakları mekanizmaları ve insan hakları örgütlerinin etkin denetimine açılmalıdır; bu alanlara sivil toplum kuruluşları, barolar ve uluslararası insan hakları mekanizmalarının düzenli ve engelsiz erişim sağlaması gerekmektedir.

Çocuklar, engelliler, LGBTİ+ bireyler ve kronik hastalıkları olan kişiler GGM’lerde tutulmamalı, onlara koruma odaklı çözümler sunulmalıdır. Geri gönderme merkezlerinin kent yaşamından izole olmaması ve erişim koşullarının insan hakları standartlarına uygun olarak düzenlenmesi önemlidir.

AB tarafından sağlanan ekonomik destekler, insan hakları kriterlerine uygun olarak izlenmeli ve bu merkezlerde yaşanan ihlallere yönelik uluslararası şeffaflık ve denetim yükümlülükleri yerine getirilmelidir. Cenevre Sözleşmesi’ndeki coğrafi çekince kaldırılmalı ve mültecilik evrensel bir hak olarak tanınmalıdır.

İşkence, kötü muamele ve insanlık dışı uygulamalarla ilgili tüm başvurular... BM İşkenceye Karşı Komite’nin 14 Ağustos 2024 tarihli tavsiyelerine uygun olarak... hızlı, tarafsız, bağımsız ve etkili bir biçimde incelenmeli, suçlu bulunan şahısların cezalandırılması ve mağdurlara uygun tazminat sağlanması güvence altına alınmalıdır.”

Son olarak, hak örgütleri, geri gönderme merkezlerinde tutulan göçmenlerin temel yaşam haklarına erişiminin sağlanması gerektiğini vurguladı:

“GGM’lerde tutulanların sağlık, gıda, barınma ve iletişim gereksinimleri insan onuruna uygun olarak karşılanmalıdır.”

Açıklama, “İşkencesiz, kapatmaya dayanan bir anlayışa sahip ve insan onurunu ön planda tutan bir göç rejimi mümkündür” ifadesiyle sona erdi.