YKS Sınavında Başarı İçin Okunacak Etkili Dualar: Hangi Dualar Size Şans Getirir?
YKS sınavı için okunacak dualar, adaylar ve veliler tarafından merakla araştırılıyor. TYT, AYT ve YDT oturumlarında 2 milyonu aşkın öğrenci, hayallerindeki üniversiteye ulaşmak için çaba sarf edecek. Sınavda adaylar bir yandan ter dökerken, ebeveynler okul bahçelerinde zihin açıklığı ve başarı için dualar okuyacak. Bu bağlamda, YKS'de hangi duaların okunacağı ve Kalem Suresi'nin Arapça okunuşu ile anlamı önem kazanıyor. Detaylar için yazımızı inceleyin!

Bu hafta sonu, üniversite giriş sınavı YKS gerçekleştiriliyor. İlk oturum olan TYT 21 Haziran’da yapılırken, ikinci oturum AYT ile üçüncü ve nihai oturum YDT ise 22 Haziran’da planlandı. Sınava katılacak 2 milyondan daha fazla aday, sınav sırasında okumak üzere YKS sınav duası arayışında bulunuyor. Çocuklarının başarılı olmasını isteyen aileler de, sınavda zihin açıklığı ve başarı için hangi duaların ve surelerin okunabileceğini merak ediyor. Kalem Suresi, İnşirah Suresi, Fetih Suresi, Yasin Suresi ve Ayetel Kürsi, sınav sırasında sıkça okunan dualar arasında öne çıkıyor. İşte YKS sınavında en etkili dualar, zihin açıklığı duası ile Kalem Suresi’nin okunuşu ve manası…

YKS SINAV DUASI | BAŞARILI OLMAK İÇİN OKUNACAK DUALAR VE SURELER
Sınavlarda Allah'tan zihin açıklığı talep etmek için okunması önerilen pek çok dua ve sure bulunmaktadır. Bu dua ve sureleri şu şekilde sıralayabiliriz;

"Bismillahirrahmanirrahim, Ferdün, Hayyün, Kayyûmun, Hakemun, Adlün, Kuddûsün. İyyâke na'büdü ve iyyâkenesta'în. İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ."
Sınavda başarı elde etmek ve heyecanı kontrol altına almak için yukarıda belirtilen dua, sınavdan önce 19 kez okunması önerilmektedir.
Bu dua, her an, her zamanda, mubah olan herhangi bir işe başlamadan önce okunmalıdır. Örneğin, Kur’an-ı Kerim öğrenmeye başlarken, yazı yazarken veya sınava girerken bu duayı okumak faydalı olacaktır. Yapılan işin kolaylaşması ve güzel sonuçlanması için dua etmiş oluyoruz.

Kur'an-ı Kerim'in İsra Suresinin 80. Ayeti, sınavlarda başarı sağlamak için okunacak ayetlerden biridir.
Arapça Okunuşu: "Rabbi edhılnî müdhale sıdkin ve ahricni muhrace sıdkin ve'c'al li min ledünke sultânen nasîrâ." (10 kere) (İsra Suresi 80. ayet)
Türkçe Anlamı: "Ya Rabbi! Beni doğru bir giriş ile sok ve yine doğru bir çıkış ile çıkar. Katından bana yardım edecek bir güç ver."

Kur'an-ı Kerim'in Taha Suresinin 25, 26, 27 ve 28. ayetleri, başarılı olmak için okunabilecek olan diğer ayetlerdir.
Arapça Okunuşu: ''Rabbişrah li sadri. Ve yessir li emri. Vahlul ukdeten min lisani. Yefgahü kavli'' (10 kere)
Türkçe Anlamı: ''Ya Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır. Dilimin bağını çöz, sözümü anlaşılır hale getir.''

Arapça Okunuşu: "Ya Hayyu Yâ Kayyûm, Birahmetike esteğisû." (10 kez)
Türkçe Anlamı: "Ey Hayy ve Kayyum olan Allah'ım, Senin merhametine sığınıyorum."
Arapça Okunuşu: ''Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi’l-hayr''
Türkçe Anlamı: "Rabbim! Kolaylaştır, zorlaştırma, Rabbim hayırla sonuçlandır."

Arapça Okunuşu: ''Allahümme hır li vehter li. Vela teklini ala ihtiyari.''
Türkçe Anlamı: "Allah’ım! Bu işin bana hayırlı olmasını sağla ve bu işte beni yalnız bırakma." (Tirmizi,De’avat,90)

KALEM SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU
Sınavda başarılı olmak için Kalem Suresinin 3, 5 ya da 7 kez okunması İslami bilgelerce önerilmektedir.
Bismillahirrahmanirrahim
1. Nun, Kaleme ve yazdıklarına andolsun.
2. Sen, Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin.
3. Gerçek şu ki, senin için aslında tükenmez bir ödül vardır.
4. Şüphesiz, sen yüksek bir ahlak üzeresin.
5. Sen de göreceksin, onlar da görecekler.
6. Hangi amca fitne ve cinnete bulaşmıştır.
7. Kesinlikle Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir. Hidayete ereni de en iyi bilen O'dur.
8. O halde, yalanlayıcılara itaat etme.
9. Onlar, sana yumuşak davransan, sen de onlara yumuşak davranasın istediler.
10. Bunların hiçbirine boyun eğme: Yemin edip duran aşağılık,
11. Daima kusur arayıp eleştiren, sürekli kötü söz taşıyan,
12. İyiliğe engel olan, saldırgan, günahkâr,
13. Kaba ve haşin, sonra da kötü bir sıfatla murasalar,
14. Mal ve çocukları olduğu için (böyle davranıyor).
15. Kendisine ayetlerimiz okunduğunda: "Bunlar geçmiş nesillerin efsaneleridir" der.
16. Şimdi biz onu, burnunun üstünden damgalayacağız.
17. Biz onlara da belalar verdik, bahçe sahiplerine verdiğimiz gibi. Hani onlar sabah olunca, bahçe kıyameti bir kazanç elde edeceklerine yemin etmişlerdi.
18. "İnşallah" diye bir istisna da koymuyorlardı.
19. Fakat, onlar uyurken, dolaşıcı bir bela onları sarhoş etti de,
20. Bahçe simsiyah kesildi.
21. Sonunda sabahleyin birbirlerine seslendiler:
22. "Hadi, ekinlerinizi toplayacaksanız erkenden gidin."
23. Fırlayıp gittiler, aralarında gizlice fısıldaşıyorlardı.
24. "Kesinlikle bugünkü gün, hiç yoksul bahçeye girmesin," diyorlardı.
25. (Zanlarınca yoksulları) engellemeye çalışarak erkenden gittiler.
26. Ancak bahçeyi görünce: "Biz herhalde yanlış geldik" dediler.
27. "Hayır, biz gerçekten yoksul bırakıldık," dediler.
28. Onlardan en mantıklısı şöyle dedi: "Size Rabbiniz hakkında tesbih edin dememiş miydim?"
29. "Rabbimizi tesbih ediyoruz. Gerçekten de biz zalimlik ettik." dediler.
30. Ardından suçları birbirlerine atmaya başladılar.
31. "Ah, yazık bize!" dediler, "Biz azgınlarmışız."
32. Belki Rabimiz, bunun yerine bize daha hayırlısını verir. Biz O’na yönelir ve ondan umut ederiz." dediler.
33. İşte azap böyledir. Ahiretin azabı elbette daha büyüktür. Bunu bilselerdi.
34. Gerçekten korunmuş olanlar için, Rableri katında nimet dolu bahçeler vardır.
35. Peki, teslimiyet göstermeyenleri suçlular gibi muamele mi edeceğiz?
36. Ne var sizde, nasıl hüküm veriyorsunuz?
37. Yoksa sizin kendi kitabınız var ve orada mı okuduğunuz?
38. O kitapta "Beğendiğiniz her şey sizin" diye mi yazılı?
39. Yoksa "Ne hükmederseniz, mutlaka sizin" diye tarafımızdan verilmiş kesin kelimeler mi var, kıyamet gününe kadar geçerli?
40. Onlara sorun bakalım, içlerinden hangisi buna kefil olabilir?
41. Yoksa onların ortakları mı var? Eğer doğruysanız, ortaklarını getirin.
42. O gün işler zorlaşır, secdeye davet edilirler; fakat buna güç yetiremezler.
43. Gözleri aşağı bakar, onlara bir zillet kaplar. Oysa onlar sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı.
44. Bu sözü yalanlayanı bana bırak; onları bilmedikleri yoldan azaba yaklaştıracağız.
45. Onlara mühlet veriyorum. Çünkü benim planım sağlamdır.
46. Yoksa onlardan bir ücret istiyorsun, bu yüzden ağır bir borç altında mı kalıyorlar?
47. Yoksa gayb onların yanında mı, yoksa onlar mı yazıyorlar?
48. Rabbinin hükmüne sabret, balık sahibi gibi olma. O, öfkeye kapılmış ve seslenmiştir.
49. Eğer Rabbinin bir nimeti olmasaydı, kesinlikle kınanacak bir halde ıssız bir yere atılacaktı.
50. Ama Rabbin onu seçip iyilerden kıldı.
51. O kafirler, Kur’ân’ı duyduklarında neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi. Bir de durup: "O bir deli" diyorlar.
52. Oysa bu, âlemler için bir öğüttür.

KALEM SURESİ TÜRKÇE ANLAMI
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
1 - Nûn, Kaleme ve yazdıklarına andolsun.
2 - Sen Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin.
3 - Kuşkusuz senin için tükenmez bir ecir var.
4 - Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.
5 - Sen de göreceksin, onlar da görecek.
6 - Hanginizde o fitne var.
7 - Gerçekten Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir; hidayete ereni de en iyi bilen O’dur.
8 - O halde, yalanlayıcılara itaat etme.
9 - Onlar istedikler ki, sen de onlara yumuşak davranasın.
10 - Bunların hiçbirine boyun eğme: Yemin edip duran aşağılıklar,
11 - Hep kötülemekle meşgul, daima laf taşıyan,
12 - Hayra engel olan, saldırgan, günahkâr,
13 - Kaba, sonra da kötü damgalı,
14 - Mal ve çocukları olduğu için (böyle davranır).
15 - Kendisine ayetlerimiz okunduğunda "Eski nesillerin hikayeleri" der.
16 - Yakında biz, onu burnunun üzerinden damgalayacağız.
17 - Biz onlara da belâ verdik, bahçe sahiplerine verdiğimiz gibi. Hani onlar sabah olunca bahçeyi devşireceklerine yemin etmişlerdi.
18 - Onlar "İnşallah" demeden bu yeminleri ettiler.
19 - Fakat uyku halindeyken, dolaylı bir bela onları sardı.
20 - Bahçe, kararmış bir hale geldi.
21 - Şafak vakti birbirlerine seslendiler:
22 - "Hadi, ekinlerinizi toplamak için erkenden gidin." dediler.
23 - Hemen fırladılar ve gizlice fısıldaşıyorlardı.
24 - "Kesinlikle yoksul kimse bahçeye girmesin." diyorlardı.
25 - (Zannedilen yoksulları) engellemeye çalışarak erkenden gittiler.
26 - Ancak bahçeyi gördüklerinde "Yanlış geldik" dediler.
27 - "Hayır, biz mahrum bırakıldık." dediler.
28 - İçlerinden en makul olanı şöyle dedi: "Size Rabbinizi tesbih edin dememiş miydim?"
29 - "Rabbimizi tesbih ediyoruz. Gerçekten biz zalimlerin ta kendisiyiz." (dediler).
30 - Ardından suçları birbirlerine yüklediler.
31 - "Yazık bize!" dediler, "Biz azgınlarmışız."
32 - Belki Rabimiz bunun yerine bize daha hayırlısını verir. Biz Rabbimize yöneliriz." dediler.
33 - İşte azap budur. Ahiret azabı elbette daha büyüktür. Bunu bilselerdi.
34 - Çünkü korunanlar için, Rableri katında nimet dolu bahçeler vardır.
35 - Öyle ya, teslimiyet gösterenleri suçlular gibi muamele mi edeceğiz?
36 - Ne var sizde, nasıl hüküm veriyorsunuz?
37 - Yoksa sizin kendi kitabınız var ve orada mı okuduğunuz?
38 - O kitapta, "Beğendiğiniz her şey sizindir" diye mi yazılı?
39 - Yoksa "Ne hükmederseniz mutlaka sizindir," diye tarafımızdan verilmiş kesin sözler mi var, kıyamet gününe kadar geçerli?
40 - Onlara sorun bakalım, içlerinden hangisi buna kefil olabilir?
41 - Yoksa onların ortakları mı var? Eğer doğruysanız, ortaklarını getirin.
42 - O gün işler zorlaşır ve secdeye davet edilirler; fakat buna güç yetiremezler.
43 - Gözleri aşağı bakar, onlara bir zillet kaplar. Oysa onlar sağ iken de secdeye davet ediliyordu.
44 - Bu sözü yalanlayanı bana bırak. Onlara bilmediklerinden azap yaklaştıracağız.
45 - Onlara mühlet veriyorum. Çünkü benim planım sağlamdır.
46 - Yoksa onlardan bir ücret istiyorsun da, bu yüzden ağır bir borç altında mı kalıyorlar?
47 - Yoksa gayb onların yanlarında mı, yoksa onlar mı yazıyorlar?
48 - Rabbinin hükmüne sabret, balık sahibi gibi olma. Hani o öfkeye kapılarak teşebbüs etti.
49 - Eğer Rabbinin bir nimeti olmasaydı, kesinlikle kınanacak biçimde ıssız bir yere atılacaktı.
50 - Ama Rabbin onu seçip iyilerden kıldı.
51 - O kafirler, Kur’ân’ı duyduklarında neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi. Bir de durup: "O, bir deli" diyorlar.
52 - Halbuki o âlemler için bir öğüttür.