Özel'den Erdoğan'a Sert Mesaj: 'Karıncayı Ezemezsin, Kardeşi Var!'

Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından gerçekleştirilen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingleri, on birinci durak olan Tekirdağ'da devam etti. Burada konuşma yapan Özel, "Cam kulelerden, inci köşklerden, fil dişi kulelerden halka yukarıdan bakıyorlar. Sizleri oradan karınca gibi görüyorlar. Ezmek istiyorlar. Buradan Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum: Milleti karınca gibi ezemezsin! Karıncanın bir kardeşi daha var, o da Cumhuriyet Halk Partisi’dir!" sözlerine yer verdi.

Özel'in açıklamalarında önemli noktalar şöyleydi:

"19 Mart'tan itibaren, ilk olarak yedi gün boyunca Saraçhane’de birlikte direndik. Ardından köprüyü geçerek Maltepe’de İstanbul’a veda ettik. Anadolu’ya merhaba dedik. O tarihten bu yana, Anadolu'nun farklı önemli şehirlerinde... Bazen AK Parti’nin kalesi olarak bilinen Yozgat’ta, Konya’da; bazen Cumhuriyet Halk Partisi’nin en zayıf olduğu yerlerde; hatta Tekirdağ gibi CHP’nin kalesi olarak bilinen şehirlerde, bu kalabalıklarla bir araya geldik.

O günden bugüne, yirmi sekizinci büyük mitingimizi gerçekleştiriyoruz. 11 ilde, 7'si Saraçhane’de, 1'i Maltepe’de... Ve her çarşamba akşamı İstanbul'un bir ilçesinde sesimizi yükselttiğimiz, itirazda bulunduğumuz, miting yaptığımız ama aslında bir eylem gerçekleştirdiğimiz bu alanlardayız.

Her meydanda... Yozgat’ta, Van’da, Mersin’de ve Konya’da ifade ettiğim bir şey bulunuyor: Artık kale siyaseti sona ermiştir! Kimin kalesi, kimlerin kalesi düşünceleri artık geçerliliğini yitirmiştir. Yozgat, Van, İzmir, Mersin, Konya ve Tekirdağ… Bunlar artık kimsenin değil, milletin kalesidir!

"TEK AMAÇLARI, OTURDUKLARI KOLTUKLARDAN KALKMAMAK"

Değerli Tekirdağlılar, karşımızda artık halkın derdiyle dertlenmeyen bir hükümet var. Onların tek kaygısı, oturdukları koltuklardan kalkmamak, iktidarda kalmaya devam etmek ve asla şu anda bulundukları konumdan düşmemektir.

Oysa ki demokrasi; kimlerin iktidara geldiğine göre şekil alan bir sistem değildir. Demokrasilerde, hangi şartlar altında iktidara geldiğinizin önemi yoktur. Asıl önemli olan, kaybettikten sonra ne yaptığınızdır.

Karşımızda, yirmi üç yıldır katıldığı seçimleri kazanan ancak ülkenin kurucu partisinin 1950’lerdeki ilk seçim kaybında gösterdiği olgunluğu gösteremeyen bir hükümet var. Yirmi üç yılın sonunda bir kez seçim kaybeden ve bunu kabullenemeyen; bu nedenle her türlü kötülüğü yapan, sandıktan kaçan ve milletten korkan bir yönetimle karşı karşıyayız.

"MİLLETİ KARINCA GİBİ EZEMEZSİN"

Yalnızca kendilerini düşündükleri için onların artık Tekirdağ’la, çiftçilerle ya da halkla ilgisi kalmamış durumda. Kibirden gözleri kararmış... Cam kulelerden, inci köşklerden, fil dişi kulelerden halka yukarıdan bakıyorlar. Onlar, sizi o fil dişi kulelerden karınca gibi görüyorlar. Sizleri ezmeye çalışıyorlar. Buradan Recep Tayyip Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum: Milleti karınca gibi ezemezsin! Karıncanın bir kardeşi daha var: O da Cumhuriyet Halk Partisi’dir!

Bizi yok sayıyorlar. Türkiye’deki toplam verginin %87’sini sadece on şehir ödüyor. Tekirdağ da bunlardan biri. Tekirdağ, 2024 yılında tam 75 milyar lira vergi ödedi. Ancak, bu yıl bu iktidar Tekirdağ’a yalnızca 17 milyar lira tahsis etti. Yani, vermiş olduğu hizmetlerin sadece beşte birini almış oldu. Verirken kepçeyle alan, ancak verirken çay kaşığını bile çok gören bir hükümetle karşı karşıyayız.

Tekirdağ, bir damla suya muhtaç. Tarım arazilerinin yalnızca %5’i sulanabiliyor. Barajlar ve göletler yetersiz kalıyor. İktidarın 112 milyon lira gerektiren Ahmet İtli Göleti için bu yıl sadece bin lira ödenek ayırdığını; 117 milyon lira gereken Emir Yakup Göleti için de yine sadece bin lira tahsis ettiğini biliyoruz. Eskiden 10 metreden su çıkan bu topraklardan şimdi ise ancak 500 metreden su elde ediliyor."